Kuşkusuz herkes yeni yıla girerken, yeni hedefler koyar. Belki bir kaç gün, bir kaç hafta devam ettirir ve sonrasın da zincir kopar. Ben de biliyorum ki bu zincir kopacak, ama inadına devam ettirmeye inadına yazmaya çalışacağım. Bu fikri dile getiren Barış ağabeyin  2017'de Zinciri Kırma  videosun da anlattığı 20 dakikalık yazı yazma işlemini kendime hedef koydum. Tabii azıcık değiştirdim, 20 dakika yazmak değilde, Cuma dan Cuma'ya bir haftayı değerlendirerek, ister kişisel duygularımızı ön plana koyarak, istersek yaşadığımız anları dile getirerek yazalım? Bu arada da kitap okumayı ihmal etmeyelim.. Ben başladım bile, siz ne dersiniz bu işe? "Şu yaşadığımız alemde insanoğlunun taklit edemediği iki şey vardır; birisi başarı iken diğeri cesarettir. Her ne kadar başarıya yaklaşılsa da kimse cesareti taklit edemez. Hemen hemen herkesin yaşadığı en büyük sorunlarımızdan biri olan cesaret ve özgüven eksiliğini dibine kadar yaşayan biriyim. Ve hayatım da ilk defa hoşlandığım kı

Facebook'ta sağ olsunlar beni kıssadan hisse adlı bir gruba eklediler. Pek aktif bir grup değil, aksine az ama öz olan paylaşımlar yapılıyor. Geçenler de okuduğum bir kıssadan hisseyi unutmak ne mümkün.. O hikayeyi okuduktan sonra dilimden düşmeyen ve her duam de bir şeyi istemeden önce gönül dilime gelen tek kelime olmuştur, "hayırlısı" demek. Gerçekten zor geliyor, yaşadığın onca şeye hayırlısı deyip beklemek. Ama bir yerden sonra öyle alışıyorsun ki artık olsa da olmasa da hayırlısı deyip çekiliyorsun köşene.. Sizi ne kadar etkiler bilemeyeceğim, ama şunu unutmayın; "Her şeyin hayırlısı, en güzelidir. Bunu biz bilemeyiz belki ama, Yaradan etmediğimiz dua'yı bile biliyor.." Tamamını anlatmak yerine size şöyle özet geçiyorum.. -aslında hikaye böyle değil, kendime göre uyarlayıp benzetmeye çalıştım.- "İnşatta çalışan hamal maaşını almak üzere patronunun odasına gider, gittiği saat ise patronunun yemek saatidir. Neredeyse sofra da bir tek kuş sütü

Bilgisayarın nasıl bu hale geldiğini, çalışma prensiplerini öğrendik. Şimdiki durağımız ise Donanım .     Donanım , Bilgisayarda gözle görebildiğimiz, fiziksel parçalara denir. Kullanım amaçlarına göre 4 kısımda incelenirler. Merkezi İşlem Birimi: Daha önce tanımladığım gibi tüm karar verme, hesaplama ve kontrol işlemleri bu birim tarafından yapılır. Sadece 1 ve 0 ikilik sayı sistemi ile çalışır. Bellek Birimi: Çeşitli bellek birimleri vardır. Bunların ortan görevi bilgisayar çalıştığı sürece bilgilerin saklandığı kısımdır. Bu bellekte bulunan veriler üzerinden işlemler gerçekleşir. Depolama Birimleri: Bilgisayar sistemlerin de verilerin saklandığı birimlerdir. Sabit veya taşınabilir olarak kendi araların da ikiye ayrılır. Çevre Birimleri: Bilgisayarda veri giriş ve çıkışını ve diğer işlemleri gerçekleştirmek amacıyla kullanılan birimlere denir. Birimler, ağırlıklı yaptıkları işlemlere göre giriş ve çıkış birimi olarak isimlendirilebilmektedir.  Donanımı kısaca tanıttım bilg

Hiç düşündünüz mü? Bir düğme ile açılıp tek tuşla kapattığımız bilgisayarın çalışması için neylere ihtiyacı olduğunu ve nasıl çalıştığını.. Şayet ben düşünmedim :) ilgi alanım değilmiş demek ki. Konumuza dönecek olursak, bilgisayarın çalışabilmesi için 3 temel birime ihtiyacı vardır. Bunları sırasıyla anlatacak olursak eğer: Merkezi İşlem Birimi: Bilgisayarda ki tüm karar verme ve kontrol işlemlerini gerçekleştirir.(Beynimize benzetebilir miyiz acaba? Kararı hani aklımızla veriyoruz, ee vücut kontrolünü de beynimiz yapıyor..) Merkezi işlem birimi matematiksel işlemleri gerçekleştirdiği gibi bilgisayar da hangi işlemin öncelikli, birimlerin hangi sıradan giriş ve hangi sıradan çıkış yapacağını da belirler. Temel komutlara dayalı çalışır. Bu komutlar dizisi temel olarak makine dili  olarak isimlendirilir. Bu kodlar birim de ard arda sorunsuz çalışır. Bellek Birimi: Bilgisayarlar çalıştığı süre boyunca giriş biriminden aldığı veya hesaplama sonucu elde ettiği verileri bellek üzerin

Okuduğum bölüm gereği C++ eğitimi alıyorum. Derslere yeni bakmaya başladım bundan ötürü komutları vermek yerine ne anlatıldıysa tek tek aldığım notlarımı sıfırdan sizlerle paylaşmayı istiyorum. Haydi Bismillah! Programlamaya başlamadan önce bazı kavramları bilmemiz gerektiğini öğretmenimiz dile getirdi. Bunların en başında ise bilgisayarın temel çalışma prensiplerini ve tarihi gelişimini bilmemiz de fayda varmış. Peki nasıl oldu bu bilgisayar? Hepimiz kullanmışızdır. İlkokul da abaküs ler vardı. Bilgisayarın atası desem yeridir. Çin de insanlar toplama, çıkarma, bölme gibi işlemleri gerçekleştirmek için bulmuşlar. (ellerini kullanmak akıllarına gelmemiş) 17. yüzyıl da ilk ticari mekanik hesap makinesi Blaise Pascal tarafından icat edilmiştir. Aynı yüzyılda Leibintz bu makineye çarpma, bölme, karekök işlemlerini eklemiştir. Elektriğin günlük hayata girmesi nedeniyle sevgili bilim adamları boş durmamış hesaplama işlemlerin de elektrikten yararlanma konusunda çalışmalar yapm

İşletim sistemi için ödev hazırlıyordum ve tek kelimeyi yanlış anlamam üzerine ödevi de yanlış araştırıp yapmış oluyorum. :) Madem bir şeyi hazırladık en azından blogum da paylaşayım dedim. Umarım yardımcı olmuş olurum. Kullandığım dağıtımda Wine kurulu olduğu için .exe dosyası ile kurulum yaptım. İnternette araştırma yapmama rağmen detaylı bir anlatım yoktu. Bundan dolayı Wine ile kurulum yolunu izledim. Gerekli dosyayı dağıtımımıza göre bu linkten indiriyoruz. Windows için hazırlanmış olan .exe kurulum sihirbazı ile kurdum. İnen .exe dosyasına sağ tık > Wine Windows Program Loader ile aç diyoruz. Karışımıza şöyle bir ekran çıkacak ve Next diyoruz. Girişi geçtikten sonra hangi özelliklerim kurulup kurulmayacağını ve programın nereye kurulacağını seçiyoruz. Akabinde Next diyoruz. Gelen ekranda sırasıyla; Masaüstünde kısayol oluşturma, Hızlı başlat çubuğunda kısayol oluşturma ve Kayıt dosyası ilişkilendirme olarak seçenekler geliyor. Son seçeneği tam olarak

Kitapları okudukça hayalime daha da bağlanıyorum. Karakterleri içimde yaşatıp zaman zaman ağladığım da oluyor tabii. Ama en önemlisi de ne biliyor musunuz? Yazılanların hepsini içim de yaşamam. Gerek aşkı, gerekse sabrı.. Ne yazıp neyi anlatayım bilmiyorum ama kesinlikle okuyun. Size kitabın özetini yazmayacağım varsa ödeviniz alın okuyun, siz özetleyin. Ben okurken altını çizdiğim sözleri buraya not düşüyorum. Sayfa Sayısı: 135 Kitabın Yazarı: Kahraman Tazeoğlu Yayın Evi: Destek Yayınları "Dili sussa gözleri bağırıyordu." (sayfa, 23) "İnsanın içinde gizli bir sevda taşıması o kadar zordu ki." (sayfa, 23) "Sınırları olan hayaller o hayali kuranları gülümsetir sadece.." (sayfa, 24) "Rüzgârın esmesiyle yapraklarının hışırtılarını duyduğu ama dokunamadığı  bir ağacın gölgesinde oturmak ve bundan hiç şikâyet etmemek gibiydi uzaktan sevmek." (sayfa, 31) "Ne acıydı kalbinin içindekini uzaktan sevmek." (sayfa, 32) "..içinde

Bu da sadece makale olarak kalsın da, belki aylar sonra döner bakarım olmadı siler çöpe atarım fikriyle yazdığım bir yazımdır.. Ama yer alan özellikleri ezberlememiz de fayda var.. v nin Λ üzerine soldan dağılma özelliği => p Λ ( q Λ r ) ≡  ( p Λ r ) v ( p Λ q ) Λ nin v üzerine sağdan dağılma özelliği => ( p v q ) Λ r ≡ ( p Λ r ) v ( q Λ r ) v nin Λ üzerine soldan dağolma özelliği => p v ( q Λ r ) ≡ ( p v r ) Λ ( p v q) v nin Λ üzerine sağdan dağılma özelliği => ( p Λ q ) ≡ ( p v r ) Λ ( q v r ) Tek verebileceğim notum; parantez içinde ki işlem hep parantezler aralarında kullanılır.. Okuduğunuz ve anlam yükleyemediğiniz makale kısacık sürdü. :) Az ve öz oldu aslın da seo için hiçte uygun değil biliyonuz demi? Her neyse, bir başka makale de görüşmek üzere Allah'a emantesiniz..  

İki veya daha fazla önermenin "ve, veya, ise, ancak ve ancak" gibi bağlaçlarla birbirine bağlanmasıyla oluşan yeni önermelere bileşik önermeler denir. Bağlanan önermelere ise önermenin bileşenleri denir. Veya işlemi (v) "v" sembolü ile gösterilir. p v q biçiminde yazılır ve p veya q şeklinde okunur. p v q önermesinin doğruluk değerleri için, önermelerden sadece birinin doğru olması 1'i, her ikisi de yanlış ise sonucu yanlış olarak verecektir. Doğrulardan yana yer aldığını hatırlamamız yeterli olacaktır. :) 1 v 1 ≡ 1 1 v 0 ≡ 1 0 v 1 ≡ 1 0 v 0 ≡ 0  Ayrıca veya bağlacı elektrik devrelerinde paralel bağlama mantığına denk gelmektedir. Not: p v 1 ≡ 1 p v 0 ≡ p p v p' ≡1     Ve işlemi (Λ)   "Λ" sembolü kullanılır. p Λ q olarak yazılır ve "p ve q"şeklinde de telafuz edilir. Veya bağlacının tam tersidir. Yanlışlardan yana yer alır. Yani önermelerin biri yanlış ise doğruluk değeri yanlıştır. Elektirik devrelerinde seri

 Yine yeni bir şeye adım attım ama ne kadar devam eder, buraya öğrendiklerimi nasıl geçiririm inanın hiç bilmiyorum. Allah yardımcımız olsun. Geçen ki not da önermeyi tanımlamıştık şimdi ise kısa notlarla bu makaleyi tamamlamayı düşünüyorum. Gerçi şu an 6 not hazır şekilde bilgisayara işlenmeyi bekliyor. :) Doğruluk değeri aynı olan iki önermeye birbirine denk önermeler denir. p önermesi q önermesine denk ise p ≡ q ile gösterilir değil ise; eşitlik simgesinin üstüne yan çizgi çekilir. (klavye kısa yol tuşu yok ne yazık kim) Önerme hükmünün değiştirilmesiyle elde ettiğimiz yeni önermeye ilk önermenin değili ( olumsuzu ) deriz. Bir p önermenin değili ise p' şeklinde gösteririz. Kısace değinecek olursak; p = 0 ise, p' = 1; p = 1 ise p' = 0 .. Yani ilk önerme doğru ise değili yanlış, eğer yanlış ise olumsuzu doğru olacaktır. Matematiksel işlemler sırasın da değillerini alırken; eşit => eşit değil büyük => küçük ya da eşit büyük ya da eşit => küçük eşit

Merhaba arkadaşlar uzun zaman oldu ne makale yazabildim ne de yeni bir komut öğrenebildim css adına. Bilgisayarım bozulmuş öyle sap gibi kala kalmıştım. Çok şükür ki babamı ikna edip laptop aldırdım ve her şeye yeniden başlıyorum. Bu sefer planlı çalışma ve azim olacak inşAllah. Bu makale de yeni bir serinin başlangıcı, "Başlamak bitirmenin yarısıdır." diye boşa dememişler. Malumunuz 2016 - 2017 eğitim öğretim yılı başladı. -bu arada herkese başarılar diliyorum- Eğitimin 7. haftasında olmamıza rağmen oturup adam akıllı bir derse katılmışlığım yok. Bende artık bir yerden başlamalı diyerek, ilk dersi Matematik olarak belirledim. En iyi öğrenme metodu olan paylaşmayı tercih ederek tuttuğum ders notlarını sizinle de paylaşmak istedim. Benden detaylı bir anlatım beklemeyin sadece altını çizdiğim cümleleri sizinle paylaşacağım. :) Umarım seri devam eder.. Hoş geldiniz. Mantık ne demek ona bakalım; Bilimsel araştırma yöntemleri uygulanırken iki türlü akıl yürütme metoduna başvurul

Merhabalar.. Çağımız da genellikle bilgiyi internetten okuyarak öğreniriz lakin hayatımız da uygulamadıkça kısa sürede hafızamızdan silinir. Bunun için bu makalede yer alan kesinlikle işinize yarayacaktır. :) Şayet ben doğallıktan yanayım, -parfüm bile sıkmam- bu yüzden kireç çözücü için kimyasal karışımlar olsa da zehirlenme korkusuyla sadece bir kaç kere kullandım. Sonra bir ablamın tavsiyesi üzerine kireç li bölgeye su koyup kaynamaya yakın bi tutam -suya göre- Limon Tuzu atıp ve suyu tekrardan kaynamaya başladım. Bir müddet kaynadıktan sonra suyun soğumasını bekledim -çünküm buhar çıkıyo- ve suyu döktüğüm de kireçten eser kalmamıştı. O gün bugündür bu tekniği uygularım. Nasıl oldu da bir limon tuzu o kireci çözdü anlamış değilim, madem limon tuzu çözüyor neden kimyasal ilaçlar satılıyor? -aklımda deli sorular- Not: Suya kaynamadan önce tuzu atmayalım, malum suyun kaynama noktası yükseliyor. Vakitten çalmayalım. Su kaynamaya başlayınca atarsak daha az zaman da kullanırız. Unut

Bir zamanlar kulağa ne kadar da hoş geliyordu "Üniversite Okumak" şimdi, her okuyan bireyin eriştiği mertebe. Hatta 2. ve doktora gibi ilerlemek de günümüz çağında mümkün. Geçmişe bakacak olursak, ilk okul bitireni hiç bir sınava tabii etmeden memur yapıyorlarmış. Şimdi liseyi bitireni işe bile almıyorlar. Tanıdık gerekli. :) Her neyse ben de 2. kez kez ÖSYM nin sınavlarına girdim -gerçi sınavlar girdi ama-. Bu sene de kendime inat çalışmadım, çünkü barajı geçeceğimi biliyordum. Bir de umurum da değil benim ha okumuşum ha diplomam olmamış.. O yüzden gayet relax cool bir şekilde girdim tüm sınavlara sonuç; barajı kıl payı geçtim. Tabii ki ilk tercihler de yerleşmem zordu bende sadece 2 bölüm yazdım. Ek tercihlere kaldım, son çare olarak "İnternet ve Ağ Teknolojileri (Uzaktan Öğretim)" tuttu. İlk haftayı geri de bıraktık. Aslında sonuçlar açıklandığın da başlamıştım bu makaleyi yazmaya ama bugün tamamlamak nasip oldu. :) Derslere şöyle bir baktım lise den kalma bilgil

Hayırlı sabahlar. Bugün çok güzel şeyler ile güne başladım.. Her zamanki gibi gece aklıma gelenler, yapmam gerekenler ve hedefim. Yaklaşık 1 saat yatak da kendi kendime konuşmuşluğum var. Aslında uzun zamandır aklıma olan ama bir türlü başlamaya cesaret edemediğim erken kalkıp işleri yapmaya an itibari ile başlamış bulunuyorum. Makalenin akışı olmayabilir kusura bakmayın ilk defa bu saatte bir yazı yazıyorum. :) Sabah ezanını duyunca uyandım, ama kalkması.. Neyse ki şeytana yenik düşmedim ve o 3 düğümü de şükürler olsun ki çözdüm. Namazımı niyaz ettikten sonra saate baktığım da alarmın çalmasına kısa süre kaldığını görünce yatmaya gerek yok dedim. Ve şu an ayaktayım. Anacığım güzel bi kahvaltı hazırladı. Unutmadan; "Güne zihinde başlamak istiyorsanız kahvaltı şart! " Biraz zorlansanız da gün içerisin de ne kadar fayda ettiğini anımsayacaksınız. Ve biliyor musunuz uzun zamandan sonra ilk kez yatağımı topladım, bakalım annem uyanınca ne hissedecek. :) Aslında "Tarihte Bugü

Sonuna geldiğim için üzüldüğüm kitapların listesinde liderliğine oynayabilecek bir kitabın sözlerini okuyor olacaksınız. Bitti diye üzülmüyorum ki sizinle paylaşabilme fırsatı geçti elime. Kitabın kapağını açtığınız da gül kokusunu -2. baskı-ne kadar hissedersiniz bilemem de giriş yazan cümle, beni benden aldı. "Sevmek dilek tutmaya benzemez, dua edeceksin.." Gerçek şu ki, gözümüzü kapatıp sadece sevdiğimizi hayal ediyoruz. Peki kaçımız içten, hangimiz gerçekten sevdiğimizi Yaradan'dan O'nu Helalimiz olması için dua ediyoruz? Aşikâr. Notlardan sonra kitabı alıp okumanızı ama hayatınıza geçirmeniz duasıyla.. Sayfa Sayısı: 213 Kitabın Yazarı: Hikmet Anıl Öztekin Yayın Evi: Yakamoz Kitap "Sevdam, yolum, varlığım, can şenliğim, gülparem... Her şeyim. Sesini duymuştum. O yemyeşil gözler en âşık halimi görmüştü." (sayfa, 17) "Âşık her hali kendi haline yorarmış. Sokak lambası ve odamdaki gece lambası hiçbir zaman sarılamayacaklar. Ama her karanlıkta

"Kitap kurdu değilim." makaleye böyle başlasam daha iyi olur. Pek kitap okumam, yani sevmiyorum demiyorum ama; her kitabı okumam. Neden diye soracak olursanız, sarmıyor deyip sıyrılırım. :) Şu an tamamen Tasavvufi ye takmış durumdayım. Buna da " EyvAllah " kitabını okuyarak başladım, önceden bir kaç tane okumuşumdur belki. -gerçi sevdiğim de bundan sevmedi..- Şu an kitap okudukça O'na hak veriyorum, yani düşünsenize.. Deniz kenarı bi yerdesiniz ve kayıkla açılıyorsunuz, siz yüzme biliyor ama sizi seven yüzmekten korkuyor. Ne anlamı olur değil mi açılmanın? Fazla uzatmadan kitaptan beğendiğim sözleri buraya not düşeyim, belki yararı dokunur.. Kitabın Yazarı: Hikmet Anıl Öztekin Yayın Evi: Yakamoz Kitap "..cennetin kapısından girince ilk onu istemeye yemin etmektir..." (sayfa,13) "Namaza benzeyecek biraz da sevgin, niyet ettikten sonra etrafa bakmayacaksın." (sayfa,21) "Seviyorsan gerçekten, hayatında iki kere düğüm yükselecek boğa

Hello :) Standart okullar da öğrendiğimiz basit kelimelerden bir tanesi. Hiç aramız da kullanan oldu mu? -ara sıra- Bir önceki notlar da geçmiş zaman da nasıl cümle kurulacağına değinmiştim. Bu sefer de nasıl soru sorulacağına ve cevap vermeyi ele alacağım.. (öğrendiklerimi yazıyorum) Öncelik olarak durum belirten (mutlu musun, hasta mısın) soruları nasıl soracağımıza bir bakalım.. Durum belirten soruları sormak için, was (I,she,he,it) ve  were (they,we,you) kullanılır. Were you tired ? (Yorgun muydun?) Was he tired ? (Yorgun muydu?) Eylem belirten soruları sormak için ise, did yardımcı fiili ile birlikte eylemimizi belirten fiilin ilk halini kullanırız. Did  you go to work yesterday? (Dün işe gittin mi?) Did you hear that? (Duydun mu?) Not: did yardımcı fiili aslın da do' nun 2.halidir. Cümlenin başına gelen did ise, sorunun geçmiş zaman da belli olduğunu anlamamız içindir. Sorulara cevap ise en basiti, no yes deyip geçiyoruz. :) - Did you go to school? Ye

Bir önce ki notum da durum belirten cümleleri kurmayı öğrendik. Bu paylaşımım da ise fiiller ile cümle kurmayı öğreneceğiz. En zoru ve kafa karıştıranı düzensiz fiiller.. Geçmiş zaman da fiile - ed ve - d ekleri getirilerek cümle kurulur. play => play ed  .. I played football. (Futbol oynadım.) listen => listen ed .. I listened to music. (Müzik dinledim.) Eğer fiilin sonu sessiz harf ile bitiyorsa; - ed . Not: y harfinden önceki harf sesli ise ed takısı gelir, aksi takdirde -ied alır. e harfi ile bitiyorsa; - d eki getirilir.  Bunlara düzenli fiiller denir. Not da belirttiğim gibi y den önceki harf sesiz ise - ied takısını alır. Study => stud ied I studied. (Çalıştım, okudum.)   Olumsuz yapmak için ise fiilden önce  didn't getirilir ve fiil ilk haliyle yazılır. I didn't play football. (Futbol oynamadım.) I didn't listen to music. (Müzik dinlemedim.) Düzenli fiileri nasıl kullanacağımızı anladık, peki düzensiz fiiller de nasıl bir ezber yapacağı

Uzun zaman oldu İngilizce öğrenme hedefimi koyalı.. Gel gelelim bir türlü oturup öğrenmeye fırsat demeyelim de, çalışma isteğim olmadı desem yeri. Hep korktum yeni bir dil öğrenmekten. Çünkü ilk okul 6 dan tut lise sona kadar İngilizce dersi görmüş birisinin; hiç bir şey öğrenememişken sadece internet üzerinden bir şey öğreneceğime inanmadım. Ama olaya farklı açıdan da bakmak gerekiyor. Biz doğduğumuz da hiç bir dil bilmiyorduk, onu bırak konuşmayı dahi. :) Yani Türkçe'yi yavaş yavaş öğrendiysek eğer yeni bir dil öğrenmemiz de bizim için tamamen doğal bir olaydan ibarettir. Tek gerekli olan  İNANÇ , İSTEK ve AZİM !   Şu an siz de benim gibi her ne yapıyorsanız bırakın, VE ŞİMDİ BAŞLAYIN! (genellikle yeni bir şey yapmaya kalkışırken hafta başını bekleriz, bunu bırakın. Aklınıza ne zaman geldiyse o zaman başlayın.) İlk öğrendiğim: Simple Past Tense (Geçmiş zaman) İzlediğim eğitim seti buradan başladı bende kağıda yazdığım notları buraya geçireyim.. Geçmiş zamanda yapılmış bir

Merhabalar :) Günlük yaşantınız nasıl geçiyor? Her gününüz aynı mı yoksa farklı şeyler mi yapıyorsunuz? Şu sıralar ben hem programlama dili öğrenmekte hem de İngilizce öğrenmek için yoğun bir tempoya girmeyi düşünüyorum. Yoksa biraz zor öğrenip, uygulamam.. Bir yandan da Tasavvufi kitabı okuyup anlamaya çalışıyorum. Zaten şu sosyal medya beni bitiriyor, bi insan ne kadar bağımlı olabilir ise ondan da fazlası var bende..-ne yazık ki- Katıldığım yarışmaların bitmesini bekliyorum belki İphone çıkar. (gerçi şans ne gezer biz de) akabinde facebook'u bir kaç aylığına en azından css i tam olarak kavrayana kadar açmamayı düşünüyorum. Yoksa benim işim iş, bi baltaya sap olamayacağım. Bi de spora gitmeyi düşünüyorum, ama cesaretim yok. Yani 8-5 çalışıyorum da; iş çıkışı enerji olur mu dayanabilir miyim hiç fikrim yok. Duruma göre bakıcaz.. Kaç gündür yazamıyordum şu ana nasip oldu. Bundan sonra da en azından iki üç günde bir yazı yayınlamayı düşünüyorum. Neyse bu kadar yeter. Bir sonraki mak

Selam, merhaba, güle güle.. Bilmem televizyona ne kadar bağımlısınız, ben pek sevmem. Ama aşk tabanlı dizi/film olunca müptelası olmaktan duramıyorum. Söylediğim ilk cümle bir kanal da yayınlanan Hintli diziden alıntıdır. Selamlaştık, geldiniz dertleştik de; gidecek misiniz? Gitmeyin kalın, desem.. Aslında ben pek yazı yazamıyorum böyle aklıma  gelecek bir kaç bir şey veyahut önceden belirliyecem bugün ne yazsam diye.. Mazur görün konudan konuta atlarım ben. :) Umarım takip edersiniz beni. Blog da ne paylaşacağıma geleyim, günlük hayatta yaşayıp ders aldığım öğütleri, öğrendiğim bilgileri ve günün özlü sözü kıssadan hissesi gibi paylaşımlar da bulunmayı planlıyorum. Ama ne kadar ilerlerim ne yaparım hiç belli olmaz. Yazım kurallarına dikkat etmeyi ön planda tutacağım.. Bugün başladık bakalım sonumuz hayrola! Allah utandırmasın.. Umarım son olmaz... Hoşçakalınn :)