İngilizce Notlarım: #1 Simple Past Tense (Geçmiş Zaman)

Uzun zaman oldu İngilizce öğrenme hedefimi koyalı.. Gel gelelim bir türlü oturup öğrenmeye fırsat demeyelim de, çalışma isteğim olmadı desem yeri. Hep korktum yeni bir dil öğrenmekten. Çünkü ilk okul 6 dan tut lise sona kadar İngilizce dersi görmüş birisinin; hiç bir şey öğrenememişken sadece internet üzerinden bir şey öğreneceğime inanmadım. Ama olaya farklı açıdan da bakmak gerekiyor. Biz doğduğumuz da hiç bir dil bilmiyorduk, onu bırak konuşmayı dahi. :) Yani Türkçe'yi yavaş yavaş öğrendiysek eğer yeni bir dil öğrenmemiz de bizim için tamamen doğal bir olaydan ibarettir. Tek gerekli olan İNANÇ, İSTEK ve AZİM! Şu an siz de benim gibi her ne yapıyorsanız bırakın, VE ŞİMDİ BAŞLAYIN! (genellikle yeni bir şey yapmaya kalkışırken hafta başını bekleriz, bunu bırakın. Aklınıza ne zaman geldiyse o zaman başlayın.)

İlk öğrendiğim: Simple Past Tense (Geçmiş zaman)

İzlediğim eğitim seti buradan başladı bende kağıda yazdığım notları buraya geçireyim..

Geçmiş zamanda yapılmış bir durumu belirtmek için to be fiilinin ikinci hali kullanılır. Peki nedir bu ikinci hali:

Eğer özne;
Ben (I), Sen (You), O (She,He), (it) ise => was
Biz (We), Siz (You), Onlar (They) da ise => were kullanılır..

Not: you kullanımın da hep were gelecektir. :) (nedenini bilmiyorum)

Örneklemeye geçecek olursak eğer..

I was tired. (Yorgundum.)
We were tired. (Yorgunduk.)

He was happy.(Mutluydu.)
They were happy.(Mutluydular.)

You was very short. (Çok kısaydı.)
They were very short. (Çok kısaydılar.)

Bunları olumsuz yapmak için ise not ekini getiriyoruz.

was + not => wasn't
were + not => weren't

I wasn't born in İstanbul. (Ben İstanbul da doğmadım.)
We weren't born in İstanbul. (İstanbul da doğmadık.)



Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Notlarım: #6 "Fesleğen - Hikmet Anıl Öztekin"

Merhabalar, ne yazacağımı bilmiyorum yine.. Kitabı sonunda bitirdim, keşke hiç bitmeseydi dediğim ve okursanız aynı görüşte olacağınız bir kitap. Çalıştığım avm ye sevgili yazar geldi, imzamı falan aldım neyse de.. Bir sarıldım sanki sevdiğime sarıldım. Öyle bir sarılmayı ilk defa yaşadım. Her neyse onu başka yayında anlatırım aklıma gelirse. Sizi altını çizdiğim cümlelerle baş başa bırakıyorum ve içinden bir tane cümle almanızı istiyorum.. Sayfa sayısı: 216 Kitabın Yazarı:  Hikmet Anıl Öztekin Yayın Evi:  Hayy Kitap Biriktirir biriktirir dururdum içimde. Sanki bir gün biri gelip tamamlayacakmış gibi. (sayfa, 13) İnsan en çok da sevdiğinin hatırına alışırmış bir şeylere. (sayfa, 16) "..insanın kalbindeki horoz ötmedi mi evindeki horoz fayda etmez." (sayfa, 17) "..siz de anlatmak istiyorsunuz her şeyi. Çok bildiğinizden değil belki, içinizde tutamadığınızdan." (sayfa, 19) Her sevginin merkezinde özlemek vardır. (sayfa, 21) Eskiye dair bir şeyleri öz
Devamı

Kitap Notlarım: #2 "Elif Gibi Sevmek 2"

Sonuna geldiğim için üzüldüğüm kitapların listesinde liderliğine oynayabilecek bir kitabın sözlerini okuyor olacaksınız. Bitti diye üzülmüyorum ki sizinle paylaşabilme fırsatı geçti elime. Kitabın kapağını açtığınız da gül kokusunu -2. baskı-ne kadar hissedersiniz bilemem de giriş yazan cümle, beni benden aldı. "Sevmek dilek tutmaya benzemez, dua edeceksin.." Gerçek şu ki, gözümüzü kapatıp sadece sevdiğimizi hayal ediyoruz. Peki kaçımız içten, hangimiz gerçekten sevdiğimizi Yaradan'dan O'nu Helalimiz olması için dua ediyoruz? Aşikâr. Notlardan sonra kitabı alıp okumanızı ama hayatınıza geçirmeniz duasıyla.. Sayfa Sayısı: 213 Kitabın Yazarı: Hikmet Anıl Öztekin Yayın Evi: Yakamoz Kitap "Sevdam, yolum, varlığım, can şenliğim, gülparem... Her şeyim. Sesini duymuştum. O yemyeşil gözler en âşık halimi görmüştü." (sayfa, 17) "Âşık her hali kendi haline yorarmış. Sokak lambası ve odamdaki gece lambası hiçbir zaman sarılamayacaklar. Ama her karanlıkta
Devamı

Kitap Notlarım: #5 "Söz Mühendisi - Hasan Çep"

Kitap okumak, hayal kurmak ve mutlu sona ulaşamamak benim hayatımın döngüsü olmasından kaçınamıyorum. Her ne kadar günde en fazla yarım saat kitap okuyabilsem de, hayal kurmayı her an gerçekleştiriyorum. Sonrasın da hep bi burukluk, hep bi yalnızlık. Çevremde ki insanların da kitap okumasını istiyorum bu niyetle kitaplarımı istemeyerek paylaşıyorum. Çünküm kitaplar benim her şeyim. Yani kitabın gidip gelmeme gibi bir olasılığı da var. Sağlam verip yırtık almak ya da 2-3 ay sonra elime ulaşması. İnsan özlüyor, -Seni daha çok özlüyorum...- Ellerden kitabıma zarar gelecek diye korkarken altını çizdiğim sözleri paylaşacağım kitabıma çay döküldü. Ne kadar sinirlendim bilemezsiniz.. Allah'tan fazla zayiat yok. :) Kitap 3 bölümden oluşuyor. Birinci bölümün de kısa hikayelerden ders verme çabasında olan yazar, ikinci bölümü tamamen Tasavvufi üzerine ayırmış bulunmakta. Tamamen Allah'ı anlatan sözleri var. Son bölüm de ise ölmeden önce yapılacaklar adlı listesi mevcut. Ki yapılması
Devamı